SORU: Kanun uyarınca yapılacak ilk iş ne olacaktır?
CEVAP: Kanun uyarınca ilk iş olarak riskli alanların ve riskli yapıların tespit edilmesi gerekmektedir.
SORU: Türkiye’de yaklaşık kaç konut bulunuyor ve bu konutların ne kadarı kentsel dönüşüm kapsamında yıkılması ve yenilenmesi gerekiyor?
CEVAP: Türkiye’de yaklaşık 19 milyon konut bulunmaktadır. Bu konutlardan 1999 depreminden sonra yapılan yaklaşık 5 milyon konutun iyi durumda olduğu değerlendirilmekte olup, bu değerlendirmeye göre, 14 milyon konutun afet riski yönünden incelenmesi gerekmektedir. Deprem tasarımı ve malzeme dayanımı yetersiz olan yapılar ile mühendislik hizmeti almadan kaçak olarak inşa edilen yapılar gözetildiğinde Ülkemizdeki toplam yapı stokunun yaklaşık % 40‘ının (6-7 milyon konut) yenilenmesinin veya güçlendirilmesinin gerektiği tahmin edilmektedir.
SORU: Konutları yıkılan hak sahiplerini neler bekliyor? Başka semtlere geçici olarak mı taşınılacaklar, herkes kendi konutuna geri dönebilecek mi?
CEVAP: 6306 sayılı Kanun kapsamında yapılacak dönüşümde öncelikli hedef “yerinde dönüşüm”ü sağlamaktır. Ancak, zemin yapısı sebebiyle yerinde dönüşümün imkânsız olduğu alanlar için en yakında bulunan rezerv yapı alanları değerlendirilebilecektir. Diğer taraftan, dönüşüm uygulamaları safhasında anlaşma ile tahliye edilen yapı maliklerine kira yardımı veya geçici konut tahsisi yapılması sözkonusu olabilecektir.
SORU: Dönüşüm planlanırken, bir şehir bütünüyle ele alınıp planlar çizilecek mi?
CEVAP: Dönüşüm alanlarındaki planlamalarda öncelikle üst ölçekli planlar gözetilerek proje ve uygulama bütünlüğü kapsamında alanın ihtiyaçları gözetilerek uygulama yapılacaktır.
SORU: Okul, hastane, spor tesisi gibi kamu binaları da dönüştürmeye tabi mi?
CEVAP: 6306 sayılı Kanun özel veya kamu binası ayrımı yapılmadan, “riskli” olarak tespit edilen bütün binaları kapsamaktadır.
SORU: Dönüşüm kapsamında yeşil alanlar da yapılacak deniliyor. Bu planlamalar ne zaman yapılacak?
CEVAP: Dönüşüm uygulamalarında, çalışma yapılan alanın durumu ile diğer sosyal ve ekonomik etkenler göz önüne alınarak, konut alanları, yeşil alanlar, sosyal donatı alanları, altyapı ve ulaşım sistemleri planlanacaktır.
SORU: Şehirler dönüşürken, hazırlanacak planlarda altyapı ne kadar önem taşıyor?
CEVAP: Dönüşüm alanlarında “altyapı” kentsel planlama aşamasında planlanacak ve üst yapı ile birlikte inşaat çalışmaları başlayacaktır. Konutların hak sahiplerine teslimi aşamasına geldiğinde alt yapıda bitmiş olacaktır. Yani, üst yapının dönüşümü ile birlikte alt yapıda dönüştürülecektir.
SORU: Köyler bu Kanun kapsamında mı? Uygulama yapılırken 5543 sayılı İskân Kanunu ile bağlantı kurulacak mı?
CEVAP: 6306 sayılı Kanun köyde bulunan yapı ve alanları da kapsamakta olup, 6306 sayılı Kanun kapsamında uygulama yapılan alanlarda aynı zamanda 5543 sayılı İskân Kanunu uyarınca yapılan uygulamalar sözkonusu ise ve bu uygulamalar 6306 sayılı Kanun kapsamında yapılan uygulamalara engel teşkil edici nitelikte ise, 6306 sayılı Kanun hükümleri uygulanır. Yani, 5543 sayılı Kanun’un 6306 sayılı Kanun’a aykırı olan hükümleri uygulanmaz.
SORU: Bu Kanun uyarınca yapılacak olan planların 3194 sayılı İmar Kanunu ile İmara ilişkin hükümler ihtiva eden özel kanunlarda belirtilen kısıtlamalara tabi olmaması, özellikle idarece yapılacak plan değişikliklerinin, mevcut onaylı planların bütünlüğünü, sürekliliğini, sosyo-kültürel teknik altyapı dengesini bozacak nitelikte olmasına yolaçmaz mı? Plan bütününde yapılacak bu parçacı değişiklikler plan revizyonlarını beraberinde getirmez mi?
CEVAP: 6036 sayılı Kanun’un bahsedilen hükmü, bu Kanun uyarınca yapılacak uygulamaların aciliyetine binaen, yani, yapılaşmadan kaynaklanan sebeplerden dolayı herhangi bir afette can ve mal kaybı yaşanmaması ve sağlıklı yaşam çevrelerinin oluşturulması için, Kanun uyarınca yapılacak uygulamaların bir an evvel gerçekleştirilmesi maksadıyla öngörülmüştür. Kanun uyarınca yapılacak planlar çerçevesinde plan bütünlüğü ve sosyo-kültürel-teknik altyapı dengesini kurmak bakımından plan revizyonuna gidilmesi gerekebilir.
SORU: İmar Planı olan bir alanda yapılan jeolojik-jeoteknik etüd raporunda Kuzey Anadolu Fay hattından dolayı yapılaşmaya kapatılması gerektiği belirtilen ve imar planında da bu yönde belirtme bulunan alan üzerindeki yapılar için şahsî başvuruların nasıl değerlendirileceği konusunda izlenecek yöntem ne olmalıdır?
CEVAP: Bu hususta şahsî başvuruların belediyeye veya valiliklere yapılması uygun olur. Sözkonusu alanın “riskli alan” olarak tespit edilmesi ve buna göre uygulama yapılması öncelikle ilgili idarelerce değerlendirilmelidir.
SORU: Daha evvel meydana gelen bir afet sebebiyle “afete maruz bölge” ilan edilmiş ve imar planlarında yapılaşma yasağı getirilmiş olan yerlerdeki yapılardan 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun’a göre başka bir yere nakledilmesi gerekirken nakil kararına uymayanlar ile afete maruz bölge kararına rağmen bu bölgede yeni yapılan yapılar hakkında ne yapılabilir?
CEVAP: Herhangi bir alanda 7269 sayılı Kanun’a göre başlatılmış uygulamalara yine bu Kanun çerçevesinde devam edilebilir. Özellikle, 7269 sayılı Kanun’a göre “afete maruz bölge” kararı var ise, bu karara göre uygulama yapılması gerekmektedir. Ancak, 6306 sayılı Kanun’a tabi riskli yapılar, riskli alanlar ve rezerv yapı alanları hakkında 7269 sayılı Kanunun uygulanıyor olması 6306 sayılı Kanun’un uygulanmasına engel teşkil etmeyecektir.
SORU: İstanbul’da kentsel dönüşüm ilk olarak nereden başlatılacak?
CEVAP: Gerek İstanbul İli’nde ve gerekse Kocaeli, Adapazarı, Bursa ve İzmir gibi illerde birinci derece deprem kuşağında bulunan ilçeler ile afet riski açısından acil olarak tedbir alınmasını gerektiren yapılaşmaya sahip olan ilçeler öncelikli olacaktır. İstanbul İli’nde, Esenler ve Beyoğlu ilçelerinde riskli alanlar belirlenmiş ve Bakanlar Kurulu Kararları Resmî Gazete’de yayımlanmıştır. Bununla birlikte Gaziosmanpaşa, Sarıyer Zeytinburnu, Bağcılar, Küçükçekmece, Sultangazi İlçelerinde de riskli alan çalışmaları devam etmektedir.
SORU: Afet riski taşıyan alanlar konusunda Ankara’nın durumu nedir?
CEVAP: Ankara’da veya başka herhangi bir ilde zeminden kaynaklanan sebeplerle veya üzerindeki yapılaşma sebebiyle “riskli alan”lar var ise, Kanun kapsamında bu alanlarda uygulama yapılması sözkonusu olacaktır. Ancak, öncelikle vatandaşların riskli yapılarını ve belediyelerin de görev ve yetki alanlarında riskli alan var ise bu alanları tespit etmeleri ve Bakanlığa bildirmeleri gerekmektedir.
Daha detaylı bilgi için;
0850 303 0 734
Erçel Yapı