2012 yılında çıkan ‘6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’, bilinen adı ile kentsel dönüşüm yasası son bir yılda etkisini göstermeye başladı. Başta İstanbul olmak üzere birçok ilde binalar yıkılıyor, yenileri yapılıyor. Riskli evlerde oturan vatandaşların büyük kısmı müteahhitle anlaşma yaparak evini yeniliyor. Sağlanan imar artışı ile yeni bina finanse ediliyor. İmar artışı olmayan yerlerde ise vatandaş maliyeti kendi üstleniyor. Oysa kentsel dönüşümde göz ardı edilen bir seçenek daha var; o da bina güçlendirme. 2014 yılının Temmuz ayında çıkan yönetmelikle önü açılan güçlendirme çalışması yıkım kadar yaygın değil. Bunun ilk nedeni imar artışı alınarak sağlanan avantaj, diğeri de vatandaşın konu hakkında yeterli bilgiye sahip olmaması. Oysa uzmanlar uygun yapılarda güçlendirmenin hem süre hem de maliyet avantajı olduğuna dikkat çekiyor. Yıkılıp yeniden yapılan yapılarda devreye müteahhit firmalar girdiği için vatandaşın payına düşen metrekare azalırken, güçlendirmede evler küçülmüyor.
Maliyet hesabı
Riskli yapılarda güçlendirme alternatifinin pas geçildiğini belirten Art-Yol Mühendislik Yönetim Kurulu Başkanı Sinan Türkkan, “Yıkılıp yeniden yapılan bir yapı ne kadar sağlamsa, doğru güçlendirilen yapı da o kadar sağlam olur. Ama vatandaş bu ihtimali bilmiyor” dedi. Güçlendirme öncesi binalarda bir teşhis araştırması yaptıklarını söyleyen Türkkan, 5 katlı bir yapıda daire başı maliyetin 50-80 bin lira olduğunu söyledi. Güçlendirme işleminin en fazla 4 ay sürdüğünü belirten Türkkan, bazı binalarda maliklerin evlerini boşaltmasına da gerek kalmadığını ifade etti. Türkiye’de 90’dan önce yapılan binalarda en büyük sorunun korozyon yani paslanma olduğunu belirten Türkkan, “Eski binalarda deniz kumu kullanılması ve nemli hava korozyona neden oluyor. Bu soruna müdahale ediyoruz. Bir diğer sorun da yeterli büyüklükte beton ve kolon olmaması. Bu da depremde binanın daha fazla hasar almasına neden oluyor. Temelle zemin arasında uyumsuzluk varsa bunu düzeltiyor, gerekirse yapıların içinde duvarlara da müdahale ediyoruz” diye konuştu.
“Her riskli yapı yıkılmak zorundadır anlayışı doğru değil” diyen TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Genel Başkanı Nevzat Ersan, vatandaşa güçlendirme alternatifinin de anlatılması gerektiğine dikkat çekti. 2007 Deprem Yönetmeliği öncesi yapılan yapıların yüzde 90’dan fazlasının yönetmelik kurallarına göre riskli olduğunu belirten Ersan, “İnşaat mühendisleri olarak biz deriz ki; eğer güçlendirme maliyeti yıkılıp yeniden yapılma maliyetinin yüzde 40’ını aşmıyorsa o zaman güçlendirme seçilmeli. Elbette her bina için güçlendirme uygun değil. Bunun önceden analiz edilmesi gerekir” dedi. Türkiye’de 6.5 milyondan fazla konutun yenileneceğini hatırlatan Ersan, bunun ciddi bir kaynak gerektirdiğini, bir bina yıkıp yapmak yerine 10 binanın güçlendirme ile yenileneceğini dile getirdi. Ersan, tarihi yapılarda ise maliyet hesabı yapılmaksızın yıkım yerine güçlendirme yapılması gerektiğini vurguladı.
detaylı bilgi için;
0850 30 30 734